Hayat o kadar itiş kakışlarla dolu ki.. Herkes başarılı olmak, zengin olmak, şu evde oturmak, bu arabaya binmek, çalışmadan kazanmak, dünyayı gezmek istiyor. Açıkçası olabilecek herşeyi istiyoruz. Elimize aldığımız zaman da daha fazlasını, daha iyisini istemeye devam ediyoruz. Bazen o kadar çok istemeye, almaya odaklanmaya başlıyoruz ki nerede olduğumuzu kim olduğumuzu unutuyoruz. Ne istediğimizi unutacak kadar yoruyoruz kendimi isteye isteye. Neydi benim istediğim?

Bakın şimdi beni yanlış anladıysanız hemen sonuca gelelim.. Arzuladığımız hayallerimizi, isteklerimizi asla ama asla arzulamaktan vazgeçmeyin. Sadece ben diyorum ki '' olmuyorsa yeterince istemiyorsun'' ''olmuyorsa istememişsin'' zırvalıkları yeterli değilmiş görün istiyorum. Arzuladığınız şey elinize geçince keşke daha iyisini isteseydim demek yerine tadını çıkarın minnet duyun daha sonra yeni şeyleri arzulamaya odaklanın. 

İstemekten vazgeç demiyorum.. İste deli gibi iste sınırsız istekte bulun ama diyorum ki sadece isteyerek, sadece arzulayarak olmayacak diyorum. 

Kendimizi çevremizi sorgulamıyoruz hiç arzuladığım şey için istediğim o şey için ne yapmalıyım, nereden başlamalıyım?

Arzu duyduğum o şey neden gerçek olmalı?

Olması için ne yaptık ki olmayınca kendimizi kötü hissettiyoruz.. 

Ne zaman fark ederseniz kendinize sormanız gerektiğini o zaman fark atmaya başlayacaksınız. Sorgula kendini.. Çevremizde ki o büyük kahramanlar,  özendiğimiz o büyük patronlar, arzulamaktan çok daha ötesini yaptılar her zaman.

Ne istedeğimizi net bi şekilde sormalıyız kendimize ve bunu netleştirdikten sonra istediğimiz şeyin bize gelmesi için ne yapmalıyız diye sorgulamalıyız. 

Herşey netleştikten sonra harekete geçip en iyi şekilde, en sağlam şekilde yapmak üzere harekete geçmeliyiz. 

Çözüm çok basitmiş meğerse;

İstemekten vazgeçme

Sürekli sorgula

En sağlam şekilde yap!

Bunlarda Dikkatinizi Çekebilir?

Kişisel Gelişim ve Robin Sharma Kitapları Okuyanların Hayata Bakış Açılıları

Hayata Olumlu Yaklaşmak ve Hayata Güzel Bakmak