Türk Dizileri vs Yabancı Diziler
En çok tartışılan konulardan birini sizler için derleyip, yazıya döküyoruz. Keyifli okumalar…
okunma
Yabancı dizilerin dünya çapında popüler olduğu ortada, peki neden Türk dizileri dünya çapında tanınmıyor veya çok azının yakın çevre ülkelerde çevirileriyle yayına sokuluyor?
Sorunun cevabı için yıllar öncesine gitmeliyiz…
İlk dizi zamanlarında 15 er dakikalık diziler çekilmekte ve bu sektöre girmeyi bekleyen pek çok kişi, oyuncu adayı vardı. Oyuncu olmak o zamanlar daha zor, keşfedilmek daha heyecanlıydı. Sonralarında zaten tek bir kanal olan televizyonlara yeni kanallar ve elbette ki reklamlar eklendi.
Reklamların yayınlanmaya başlamasıyla da yeni bir sektör oluştu, reklamcılık… Bu sektörde ilk zamanlar reklam süreleri oldukça uzun tutuluyor ve neredeyse dizi süreleri ile yarıştırılıyordu. Reklamların ve dizilerin siyah beyaz olması o zamanlara ait bir başka süreçti. O süreçlerin çok geride kalması, zaman zaman özlem duyulması sonucu da siyah beyaz filmlerin restore edilerek tekrar vizyona girmesine yardımda bulunmuştur.
Konumuza geri dönecek olursak, Türk dizilerinin günümüzde 1 buçuk saati aşkın sürelerde yayımlanması ve çekim saatlerinin oyuncular açısından oldukça zorlu olması; bazen 24 saatin hepsinin sette geçirilmesi gibi detayları ile günümüzde ki renkli televizyonlarda yerlerini almışlardır.Binlerce kanal arasında binlerce dizi yayınlanmaktadır. Gerek eski dizilerin öğle kuşağında tekrar yayınlanması, gerekse çok eski dizilerin tekrar çekilerek sunulması dizi sektörünün de bayağılaşmasına sebep olmuştur.
Türkiye’de fantastik herhangi bir dizi yapımı da bu zamana kadar yapılamadığından, yabancı diziler her anlamda istemsizce üstünlük sağlamış oluyorlar. Türk dizilerinin en basit yapımları aşk üzerinedir,erkeklerin dizi izlemesi için daha çok karanlık türde dizilerin çekilmesidir.Yabancı dizilerde olduğu gibi büyülü, sihirli filmler Türk televizyonlarında yerini sadece çocuklar için çekilen, zamanında güzel de bir izlenme oranı alan “Sihirli Annem” adlı diziyle son nokta koyarak bıraktı.
Yabancı dizilerin 45 dakikalık en fazla 1 saatlik olması sonucunda izleyici dizileri daha çok sevdi, yapımların kaliteli olup olmadığı daha kolay anlaşıldı ve en güzel yanı olan süreci genişletme kısmıyla İnternet'te de dünyaca izlenen diziler arasında yer aldı.
Türkiye’de de ilk zamanlar kısa süreli dizilerin çekilmesi,daha sonra yapımcıların 1 dakika, 10 dakika, 30 dakika gibi zamanlar ilave ederek dizileri uzatması rekabet ortamı oluşturarak dizi saatlerini artırdı. Bu, iyi bir durum değil; nitekim günümüzde dizi sektörünün öldüğü ve artık eskisi gibi izlenme oranlarının yakalanamayacağı ortada olan açık bir gerçektir.
Pek çok Türk dizisi ilk bölümü yayınlanırken hatta çekilirken çekimi durdurulmuş ve proje izlenme oranları, senaryo ve benzeri aşamalardan geçemediği için iptal edilmiştir. Oyuncuların her dizi teklifini kabul etmesi ya da etmek zorunda kalması da oyunculuğun aslında eskiye döndüğünü ve keşfedilmek gerektiğini insanlara gösterdi. Çünkü oyuncular,dizilerde kendilerini nasıl ifade ederlerse; nasıl sevdirirlerse yapımcılar o oyuncuların peşinde olarak yeni projelerde rol teklif etmek isteyecektir.
Yabancı dizilerde ise durum böyle değildir. Çok ünlü oyuncular olduğu gibi, bir diziyle ünlenen ya da bir dizide ünlenen binlerce isim vardır. Ayrıca, yabancı dizilerde her bir oyuncusunun kıymetli olması ve projede değer görmesi dizi sektörünün yabancı ülkelerde daha canlı olmasına katkıda bulunmuştur. Bugün hala diziler sezonlarını bitirdiğinde takipçileri birinci bölümden tekrar başlama kararı alıyorsa, zaten yapımın kalitesi ve popülerliği ortadadır gibi bir değerlendirme yapılabilir.
Dizilerin birbirinden ayrılmasının diğer bir etmeni ise sezon aralarıdır. Yabancı dizilerinde sezon araları yaklaşık bir sene kadardır ve bir sezonda 5 bölümde çekilebilir, 50 bölümde… Durum böyle olunca,takipçilerin elbette ki diziyi sevmeleri ve dizileri uzun soluklu tutabilmeleri mümkün olmuştur.
Türk dizilerinde sezon araları yalnızca iki ay kadar kısa süreçlerden oluşur ve bir yıl içinde ara vermeden çalışan diziler de zaman zaman televizyonda görülmüştür. Bu durum, izleyicinin bölümleri takip etmesini,olayları anlamasını ve senaryonun geleceğini görmesi için kötüdür. Çünkü bölümler uzun olduğu için esas konulardan çok gereksiz detaylara da çokça yer verilmek zorundadır.
Türk dizilerinin, yabancı diziler seviyesine ulaşmak içinepey vakit harcaması gerekmektedir.
Bu süreçte, yenilenen Türk dizileri için umuyoruz ki izleyici kaybı yaşanmaz…