İnsanlar hep geriye iz bırakmak isterler. Gelecek olan kuşaklara bilgi, birikim, gelenek ve görenek gibi daha çok aktarım yapılabilecek alanlar da hep aktarım yapmak isteriz. Bizim doğamızda olan bir durumdur aslında. Çünkü yaptığımız her şeyin bilinmesini ve görülmesini isteriz. Tabi ki bu her bireyin en doğal hakkı ve düşüncesidir. Bu dünyadan göçüp giderken hatırlanmak istenmeyi veya iz bırakmayı kim istemez ki?Bu durum her millette ve toplum da karşılaştığımız bir olgudur. Bugün yok olup giden uygarlıklar bile bize birçok bilgi ve ipuçları bırakmışlardır. Toplumsal yaşantılar ne kadar farklı olsa da hep bir aktarım çabası içerisinde bulunmaktayız.
Süreklilik
Peki bu durum hep mi devam edecek bir durum. Evet, biz insanlar var olduğumuz sürece bu aktarım sürekli olacaktır.Çünkü insanoğlu hiç durmadan ve bıkmadan ilerlemeye devam etmektedir. Bize bırakılan bu dünya da neler öğrendiğimiz ve bizim bırakacağımız bu dünyanın gelecekte ki kuşaklara neler öğreteceği de çok önemli bir kavramdır. Eğer gelecek kuşaklara böyle kirli ve yaşanılmaz bir miras bırakacaksak buna doğru bir aktarım diyemeyiz. Çünkü biz insanlar dünya da yer edinmek istiyorsak doğru şeyler bırakmamız gerekir.
Aktarılanın Önemi
Aktarılan her kültürün, bilginin ve geleneğin önemi devamlılık ve doğruluk açısından önemi çok büyüktür. Eğer doğru bir bilgi veya kültür aktarmıyorsak yok olmanın eşiğine gelinmiş demektir. Yok,olmak istemiyorsak hem bilgilerimizi hem de kültürlerimizi doğru aktarmamız çok önemli faktörlerden biridir. Her açıdan dikkat etmemiz gereken bir durumdur.
Bırakılan her mirasın kuşaktan kuşağı aktarımı dünya üzerinde ki kalıcı olma yolunda önemli adımlardır. Genel kültür seviyemizin buna elverişli olması beklenilen sonuçları elde etmemiz açısından doğru bir karar olduğu ve dünyanın yok oluşuna kadar kalıcı olma konusunda gayet sağlam adımlar olacaktır.
Facebook Yorumları
Disqus Yorumları