Zorluklarla Mücadele Ederken Kendinden Ödün Vermiş İnsanların Hikayeleri.

Haydarpaşa Garı...

Arkama bile bakmadan koşuyorum ,hızla özgür adımlarla garın çevresinden uzaklaşıyorum. Bu kaçışa okadar inanmıştım' ki , kaderimi İstanbul çizsin istiyorum. Saatler geçmek bilmiyor havanın soğukluğu yüzüme tokat gidi çarpıyor resmen ve o tokat dakikalar geçtikçe daha sert dövüyor yüzümü.  Dakikalar saatleri kovalıyor ,zorda olsa o soğukta tam 4 saat geçirip garın yolunu tutuyorum. Etrafı iyice bi kolaçan edip trene doğru yürüyorum bizimkilerden ses seda yok, demekki geri döndüler artık.İstanbul trenine binmek heyecan veriyor resmen,sanki o trenden indigim vakit sihirli bi değnek dokunacak ve ben hem zengin hem de olgun biri olarak değişeceğim. Bilet numarama göre vagonumu bulup yerime oturuyorum ve karlı Konya'ya  veda bakışı atıyorum,içimden Muharrem ustanın ( Muharrem Ertaş ) seslendirdiği kalktı göç eyledi yine Avşar elleri bozlağını söylüyorum. Tam da şuan ki durumuma uygun olduğu aşikar. İstanbul' a  çalışmaya değilde, savaşmaya gidiyorum sanki diye' de için için sırıtıyorum. İçim ısındı ve gözlerim yorgunluktan kapanıyor ve bir düdük sesi ile harekete geçiyoruz ,ben ise uykuya dalıyorum.

 Tekrar bir düdük sesi ile gözlerim açılıyor,camdan etrafa sevinçle bakıyorum İstanbuldayım. Haydarpaşa garı ,daha ilk görüşümde vuruldum buraya resmen. Trenden inip doğruca çıkışa koşuyorum. O manzara o ambians'ı anlatmaya kelimeler yetmez sanırım. Dönüp şöyle merdivenlerden denize doğru ;

- İstanbuuuuul!! Ben geldim. Seni yenicem İstanbuuuuul!

Der demez arkamdan enseme patlayan tokadını acısıyla..

Aahh! Sen kimsin be?

-Hele velede bak sen.. Ben kamil buraların sahibiyim . 

- Nasıl yani İstanbul senin mi?

-hahaha!Ulenn. Güldürdün beni ben bu garın sahibiyim. İstanbul a yenimi geldin?

-Evet az önce indim trenden..

- Heh ver bakalım ayak bastı parasını..

- Ayak bastı ney?

- Lan oğlum İstanbula giriş parasını duymadım 'mı?

- Yok Emmi ne parası ne bişey. Dayımlara geldim ben zati, geri dönücem.

-Lan yavşak vermiyon'mu şimdi paramı sen?

-Param yok valla Emmi ,borcum olsun çalışır getiririm hem.

Konuşmam bitmeden öyle bir dövmeye başladı ki Kamil piçi beni , babamdan yediğim dayaklar antrenman 'mış meğerse. Hakikaten İstanbul'a iner inmez sihirli bi değnek dokunacak demiştim ya hani, aklımı başımdan alan bir sürü sihirli yumruk  iniyor tepemden aşağı.Bir yanda Haydar Paşa garı, bir yanda deniz ,bir yanda piç kamil ve yumrukları. Diyorum'ki içimden "ne güzel İstanbul be" .

Hikayenin Devamını Yarın Okuyabilirsiniz.

 

Haydarpaşa , İstanbul

Haydarpaşa , İstanbul

Muharrem Ertaş ( Avşar Elleri )

submit to reddit
Parodik İçerik Paylaşım Platformu

Bu İçeriğe Tepkini Göster! (En fazla 3)

Facebook Yorumları