Google'ın Dijital Atölye Projesi Dersleri (Videolar)
Çeşitli şekillerde yararlandığımız online dünya, bizlere nasıl fırsatlar sunuyor? İşletmenizin online performansını artırmanın yolları nelerdir? Dijital işletme stratejinizi nasıl kurgula malısınız? Web sitenizi üst sıralara nasıl taşıyabilirsiniz?

Google'ın bizlere sunduğu Dijital Atölye derslerini ücretsiz almak ve google rozetlerini kazanmak için https://learndigital.withgoogle.com sayfasına giriş yaparak kendinizi ve işinizi geliştirebilirsiniz.

Sizler için eğitimin ilk aşamalarındaki 12 videoyu ekledik daha bir çok video ile eğitimin devamını izlemek, öğrenmek ve testlerden geçmek için https://learndigital.withgoogle.com sayfasına giriş yapınız.

Dijital Atölye Ders 1

Artık internette, e-postaları kontrol etmekten çok daha fazlasını yapıyoruz. Arkadaşlarımız ve ailemizle konuştuğumuz, haftalık alışverişimizi yaptığımız, tatil yerlerini keşfettiğimiz, yaşadığımız şehirde neler yapabileceğimizi araştırdığımız online dünya, günlük hayatımızın bir parçası halini aldı. Biz internette daha fazla zaman geçirdikçe, karşımıza çıkan dijital olanaklar da artıyor. İçerik üreticiler, işletmeler ve uygulama geliştiriciler bize yenilikçi iletişim, alışveriş ve öğrenme olanakları sunuyor ve dijital deneyimimiz gelişmeye devam ediyor. İster öğrenci, ister işletme sahibi, ister şirket çalışanı olun, şimdi dijital dünyaya adım atmanın tam zamanı.

Pekiyi, işe nereden başlayacaksınız? Tam da buradan.

Google Dijital Atölye sayesinde dijital pazarlama kavramlarını keşfedebilir, bu alanda kendinizi geliştirmek için gereken bilgileri edinebilirsiniz. İçerik pazarlama, dijital reklamcılık, ve e-ticaret gibi birçok konuyu kapsayan kısa video dersler ve testler hazırladık. Bu sayede kolayca yeni beceriler edinebilir veya bilgilerinizi tazeleyebilirsiniz. Dijital işletme stratejisi geliştirmeyi, web sitenizi arama motorlarında üst sıralara taşımayı ve online performansı değerlendirmek için analiz araçlarını kullanmayı öğrenebilirsiniz. İlgi alanınız ne olursa olsun, online hedeflerinize uygun konular bulabilirsiniz.

Uzmanlarca hazırlanan dijital pazarlama konularını, istediğiniz hızda öğrenin. Dersleri parça parça alın veya tek seferde birçok konuyu tamamlayın. Dilediğiniz zaman, dilediğiniz yerde öğrenmeye devam edin.

Bu fırsattan en iyi şekilde yararlanmak istiyorsanız, tüm konu içeriklerini tamamlayın ve tesleri geçin. Böylece Google Dijital Atölye Sertifikası almaya hak kazanacaksınız.

Beceri seviyeniz veya hedefiniz ne olursa olsun, Google Dijital Atölye ile dijital pazarlama becerilerinizi geliştirebilirsiniz. İşletmenizin online performansını artırın, CV'nizi güçlendirin veya yalnızca yeni şeyler öğrenmek için Dijital Atölye'den yararlanın.

Dijital Atölye Ders 2

Merhaba!

İnternet'in günlük yaşamlarımızı nasıl değiştirdiğine değindik. Şimdi de uygulamaya geçelim. Sayıları gitgide artan dijital fırsatlar sizin için aslında ne anlama geliyor?

Bu videoda dijital dünyanın temel bileşenlerinden, bu bileşenlerin işletmenizle ilişkisinden ve nasıl bir başlangıç yapacağınızdan bahsedeceğiz.

Bir tamirhaneniz olduğunu ve işlerinizin tavsiyelerle, kulaktan kulağa pazarlamayla büyüdüğünü varsayalım. Şimdiye kadar dijital dünyada varlık göstermiyordunuz ancak artık işletmenizi bir sonraki seviyeye taşımak istiyorsunuz. Dijital varlığınız, online olmanız, işletmenizin başarılı olmasına nasıl yardımcı olacak?

İnternet'te var olmanın en büyük yararlarından biri aramanın sunduğu avantajlardan faydalanmaktır. Dijital varlığa sahip olmanız, kullanıcıların İnternet'e girip sizinki gibi bir işletmeyi aradığında işletmenizi görebileceği anlamına gelir.

Bir kullanıcının "tamirhane İstanbul" için arama yaptığını ve tamirhanenizin sonuçlarda gösterildiğini varsayalım. Bu, işletmenize ne gibi avantajlar sağlayabilir?

Sayısız olasılık var. Bir müşteri, sizin web sitenize yönlendiren bir bağlantıyı tıkladığında sizin hakkınızda bir sürü bilgi edinebilir.

İnternet'te yayınladığınız , araba bakımı hakkındaki bilginizi sergileyen bir videoyu izleyebilirler.

Memnun kalan başka müşterilerin yorumlarını okuyabilirler.

Fiyatlarınızı inceleyebilir, mağazanızı haritada bulabilir, 65 km mesafeye kadar ücretsiz çekici hizmeti verdiğinizi öğrenebilirler.

Soru sormak veya fiyat teklifi istemek için form doldurabilirler.

Hatta sosyal medya sitelerinize gelerek daha da fazla ipucu, fotoğraf ve video bulabilirler.

Başlangıçta web sitenizde tüm bu özellikleri sunamayabilirsiniz ancak bu örnekler size online dünyada yapabilecekleriniz hakkında fikir verecektir.

Avantajlar bu kadarla da kalmıyor!

Dijital varlığınız size potansiyel müşteriler hakkında değerli bilgiler de sunabilir: Ne istiyorlar ve istediklerini onlara nasıl sağlayabilirsiniz? Nasıl mı? Dijital reklamcılık, kullanıcılara tam olarak sunduğunuz ürün veya hizmeti aradıkları sırada, hedefi belirlenmiş reklamlar göstermenize olanak tanır.

Örneğin, Arama Ağı reklamcılığından yararlanarak potansiyel müşterilere reklam gösterebilirsiniz. Mesela reklamlarınızın "otomobil tamiri İstanbul" için arama yapan kullanıcılara gösterilmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca, reklamlarınızı mağazanıza belirli mesafede bulunan yerlerde gösterilecek şekilde sınırlandırabilirsiniz. Kullanıcıların reklamınızı tıklama, sitenizi ziyaret etme, form doldurma veya video izleme gibi belirli işlemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğini bulmak için analiz araçlarını kullanmayı öğrenebilirsiniz.

Heyecan verici, değil mi? Peki, nasıl başlangıç yapacaksınız? Öncelikle korkmayın: Günümüzde sunulan araçlar ve teknolojiler kolayca öğrenilebilir, kullanılabilir ve edinilebilir. Hatta birçoğu da ücretsiz.

Aslında birçok işletme için dijital dünyaya adım atıp online'a geçmenin en büyük zorluğu teknolojik araçlara alışmak değil bir plan oluşturmaktır.

Bu konuda size yardımcı olacak çok sayıda videomuz var. Ancak öncelikle ele almanız gereken ana maddelerin üzerinden geçelim.

Birincisi, kapsam. Başta web, mobil platform ve sosyal medya olmak üzere çok sayıda seçenek var. Nereden başlamak ve nereye ulaşmak istiyorsunuz?

İkincisi, Teknoloji ve İçerik: Sitenin teknik ve reklam özellikleriyle kendiniz mi ilgileneceksiniz - bu daha fazla zaman gerektirebilir- yoksa yardım mı alacaksınız - bu da daha fazla para gerektirebilir, öncelikle buna karar verin.

Sonuncusu, Maliyet ve Zaman: Gerçekçi bir bütçe hazırlayın ve makul aşamalardan oluşan bir zaman planlaması çizin. Ve her ikisine sıkı bir şekilde uyun.

Her gün binlerce küçük ölçekli işletme sahibi kişi, web'den yararlanarak istediği sonuçları elde ediyor. Hemen yan mahalledeki ve tüm dünyadaki müşterilere ulaşmak gibi büyük bir fırsat kaçırılamaz.

Cesur bir adım atın ve dijital dünyaya geçiş yapın!

Dijital Atölye Ders 3

Merhaba! Hedeflerden bahsetme vakti geldi.

Her işletmenin farklı hedefleri vardır. İnternet'te tam olarak neyi başarmak istediğinizi bilmeniz önemlidir. Bu sayede önceliklerinizi doğru belirleyebilir ve planınızı hayata geçirebilirsiniz. 

İnternet'in işletmenize yardımcı olabileceği çok sayıda yöntem vardır. Sosyal ağlarda ilişkiler kurabilir, İnternet üzerinden satış yapabilir, yeni müşteriler bulabilir ve hatta mevcut müşterileri elinizde tutabilirsiniz.

Kendinize basit bir soru sorarak başlamak yararlı olabilir: Tam olarak neden dijital dünyaya geçiş yapmak istiyorum?

Bir kuaför salonunuz olduğunu varsayalım. Nihai hedefleriniz şunlar olabilir: daha fazla müşterinin saçını kesmek, standart saç kesiminden daha özel hizmetlerin satışını yapmak ve sunduğunuz ürünlerin satışını artırmak.

Ancak müşterilerin salonunuza gelebilmesi için önce varlığınızdan haberdar olması gerekir.

Dijital dünya, bu hedefinizde size fazlasıyla yardımcı olabilir.

O halde bu hedefle başlayalım: dijital dünyada varlığınızı duyurmak.

Bunun en kolay yollarından biri, işletme girişinizi yerel dijital dizinlere eklemektir. Böylece, kullanıcılar arama motorlarında veya İnternet'teki haritalarda kuaför aradığında işletmeniz gösterilir.

Ardından, işletmenizle ilgili bilgileri paylaşmak için bir web sitesi oluşturabilirsiniz. Açılış saatleriniz, konumunuz, fiyatlarınız, sunduğunuz hizmetler gibi bilgilere yer verebilirsiniz. Hatta, yeni müşterileri salonunuza çekebilecek fotoğraf ve videolar ekleyebilirsiniz.

Facebook, Google+ ve Twitter gibi sitelerde, kreasyonlarınızın fotoğraflarını yayınlayabileceğiniz, özel fırsatlar sunabileceğiniz ve müşterilerinizle gerçekten bağlantı kurabileceğiniz bir sosyal medya sayfası oluşturabilirsiniz.

Bu hedeflere ulaşmaya başladığınızda daha fazla kullanıcı sizin farkınıza varacak. Hedefleriniz doğal olarak değişebilir ve ziyaretçileri ödeme yapan müşterilere dönüştürmeye odaklanabilirsiniz.

Sitenize yeni özellikler ekleyebilirsiniz. İnternet üzerinden randevu ayarlama, kullanıcıların hakkınızdaki olumlu görüşlerini paylaşabileceği "yorumlar" bölümü ve hatta saç ve güzellik ürünlerinizi İnternet üzerinden satabileceğiniz bir e-ticaret mağazası bu özelliklerden birkaçı olabilir.

Ziyaret

çi çekmek ve onları müşteriye dönüştürmek için dijital dünyadan yararlanmaya başladığınıza göre artık dijital reklamcılığa yatırım yaparak işinizi büyütebilirsiniz.

Nihai hedefleriniz veya şu anda bulunduğunuz nokta ne olursa olsun, öncelikleriniz doğal olarak değişecek ve işinizle birlikte gelişecektir.

Hedeflerinizi karşıladığınızdan emin olmak için süreç boyunca ilerlemenizi ölçmek gerçekten çok önemli.

Buna "analiz" adı verilir. Analizler, nelerin işe yaradığını ve nelerde değişiklik yapılabileceğini öğrenmenize olanak tanır.

Dijital dünyada başarınızı ölçmek için kullanabileceğiniz birçok seçenek var. Daha sonra bu konuyu ayrıntılı olarak ele alacağız.

Şimdi tekrar özetleyelim. Dijital dünyaya geçmeden önce tam olarak neyi başarmak istediğinizi düşünün. Ardından, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacak farklı dijital fırsatları bir öncelik sırasına sokun.

Sonraki birkaç videoda plan yapmanıza yardımcı olacağız. Öncelikle, dijital varlığınızı oluşturabileceğiniz farklı yöntemleri ele alacağız.

Ardından, işletmenizi İnternet'te pazarlamanız için farklı yöntemlere odaklanacağız.

Son olarak, dijital dünyadaki çalışmalarınızı nasıl ölçebileceğinizi ve geliştirebileceğinizi açıklayacağız.

Dijital Atölye Ders 4

Merhaba! Şimdi dijital dünyaya geçişin ilk adımını inceleyeceğiz: İnternet'te kendinize yer edinmek.

Dijital varlığınızı oluşturmak için, yerel girişler, web siteleri, mobil uygulamalar ve sosyal medya dahil çok sayıda seçeneğiniz var.

Bu temelleri doğru oturtursanız çok büyük bir fark yaratabilirsiniz.
Günümüzde herkes İnternet üzerinde kolayca yer edinebilir.

Akla ilk gelen fikir web sitesi olsa da mutlaka bu noktadan başlamanız gerekmez.

Bir kuaför olduğunuzu varsayalım. İnternet'ten müşteri bulmak ve kullanıcılar tarafından bulunmak için atacağınız ilk adım, kuaför salonunuzun girişini Google My Business gibi yerel dijital dizinlere eklemek olabilir.

Daha sonra bir kullanıcı Google'da, bulunduğunuz bölgedeki kuaför salonlarını aradığında, web sitesine gerek olmadan sonuçlarda gösterilirsiniz!
Potansiyel müşterilere işletmeniz ve neler yapabileceğiniz hakkında kısaca bilgi vermek için bir Facebook sayfası oluşturabilirsiniz. Bu sayfaya, tasarladığınız muhteşem saç stillerinden memnun kalan müşterilerin fotoğraf ve videolarını ekleyebilirsiniz.

Biraz zor görünüyorsa endişelenmeyin. Sosyal medyayı daha ayrıntılı keşfetmeniz için yardımcı olacak bir sürü videomuz var.
Web sitesi olmadan yapabileceğiniz birçok şey olsa da bir noktada web'de kendinize bir yer edinmek isteyebilirsiniz. Müşterileriniz bu web sitesine gelerek hakkınızda bilmeleri gereken her şeyi İnternet'te tek bir kaynaktan öğrenebilir.

Harika, şimdi sıradakine geçelim!

Sitenizi planlamaya başladığınızda en önemli nokta şu: "Kullanıcıların sitenizde ne yapmasını istiyorsunuz?" Örneğin:
Sizi telefonla aramalarını mı istiyorsunuz? O halde telefon numaranızı her sayfaya belirgin bir şekilde ekleyin.
Belki dükkanınızın yerini bulmalarını istiyorsunuz. O zaman harita ve yol tarifi ekleyebilirsiniz.
Belki de İnternet üzerinden randevu almalarını hedefliyorsunuz. Sitenizde bu özelliğe yer verebilirsiniz.
Son olarak, İnternet üzerinden sipariş vererek veya ödeme yaparak ürünlerinizi satın almalarını istiyor olabilirsiniz. Buna e-ticaret denir ve basitten karmaşığa doğru birçok seçeneğe sahiptir. Bu konuyu diğer videolarda daha ayrıntılı ele alacağız.


Web siteleri artık İnternet'te yer edinmek için tek seçenek değil. Günümüzde birçok işletme, müşterilerin akıllı telefonlarına veya tabletlerine yükleyebileceği mobil uygulamalar oluşturmakta.

Uygulamalar her türlü dijital kapıyı aralar. Örneğin, bağlılık programları oluşturabilir veya yaklaşan randevularla ilgili hatırlatmaları otomatik olarak gönderebilirsiniz.

Açıkça söylemek gerekirse: Kullanıcıların sizi web'de bulmasını istiyorsanız İnternet'te kendinize yer edinmeniz gerekir.

Yerel işletme dizinine giriş ekleyerek, sosyal medya sitelerinde sayfa oluşturarak, basit veya e-ticaret olanağı sunan kapsamlı bir web sitesi ya da bir mobil uygulama tasarlayarak veya bunların hepsini bir arada yaparak bunu başarabilirsiniz.

Hangisini seçerseniz seçin, yaptığınız seçim, kullanıcıların sizi bulacağı, tanıyacağı ve sonunda müşteriniz olabileceği yerdir.

Dijital Atölye Ders 5

Pekâlâ, İnternet'te kendinize yer edindiğinize göre artık sanal vitrininize daha fazla müşteri çekmenin yollarını arıyorsunuz.

Bunu yapmak için arama motorlarını, diğer web sitelerini, sosyal medyayı ve e-postayı kullanabileceğiniz bazı muhteşem stratejilerden bahsedelim.

Biraz sizden söz edelim. Müşterilerin sizi İnternet'te bulmasını nasıl sağlayacaksınız?

Dijital dünyadan yararlanarak bunu yapmanın birkaç yolu vardır.

Arama motorlarıyla başlayalım. Kullanıcılar arama motoruna bir kelime öbeği girdiğinde tam olarak ne aradığını söylemiş olur.

Alakalı ürün ve hizmetler sunuyorsanız arama motorları işletmenizi arama sonuçlarında gösterir.

Arama motorlarını kullanabileceğiniz iki yöntem mevcut. Her iki yöntem hakkında kapsamlı bilgiler paylaşacağız.

Bunlardan birincisi, işletmenizi ücretsiz arama sonuçlarında tanıtmanıza yardımcı olan arama motoru optimizasyonudur (SEO).

İkincisi ise arama sonuçlarında reklam alanı satın almanıza olanak tanıyan arama motoru pazarlamacılığıdır (SEM).

SEO,

 sitenizi, sunduğunuz ürün ve hizmetleri arayan doğru kullanıcıların karşısına çıkarmayı sağlayan yöntemdir.

Bunu yapmanın birçok yolu var. Bunları daha sonra ayrıntılı olarak açıklayacağız. Ancak öncelikle kullanıcıların arama çubuğuna gerçekte girdiği kelimeleri, yani anahtar kelimeleri bilmek gerekir. Anahtar kelimeler, işletmenizle en alakalı kelimelerdir.

Anahtar kelimeleri anlamak, bu kelimeler arandığında nasıl gösterileceğinizi iyileştirmenize yardımcı olur. 

Öte yandan SEM , işletmelerin İnternet'te belirli anahtar kelimeleri arayan kullanıcılara reklam yayınladığı ücretli bir yöntemdir.

En büyük arama motorları, açık artırma sistemi kullanır. Birçok farklı işletme, hedeflemek istediği anahtar kelimelere teklif vererek reklamlarını göstermek için açık artırmada rekabet eder.

Arama, kullanıcılara ulaşmak için mükemmel bir yol olsa da İnternet'te daha pek çok seçenek mevcut. Haber okumak, maç sonuçlarını öğrenmek, yemek tariflerine bakmak, video izlemek ve genel olarak İnternet'teki bir sürü ilginç içeriğe göz atmak bu seçenekler arasındadır.

Tüm bu içeriklerin yanında reklamları görebilirsiniz. Buna görüntülü reklamcılık adı verilir.

Görüntülü reklamlar, İnternet'te her yerde gösterilir ve metin, resim, video ve tıklayarak etkileşimde bulunulabilen reklamlar gibi birçok farklı biçimde sunulabilir.

Görüntülü reklamlar, mesajınızı iletmek için mükemmel bir yol olabilir. Ayrıca, reklamlarınızın gösterilmesini istediğiniz kullanıcıları, web sitelerini, sayfaları seçebilirsiniz.

Facebook, Twitter veya Google+ gibi sosyal medya siteleri, işletmenizin bilinirliğini artırmak için bir başka seçenek sunar. Bu siteler özellikle müşterilerle ilişkiler kurmada yararlıdır.

Çoğu ağda, işletmeniz için sayfa veya profil oluşturursunuz. Daha sonra, anlamlı konuşmalar başlatarak ve işletmenizin İnternet'teki sosyal varlığını büyütürken oluşturduğunuz içeriği paylaşarak birçok kullanıcıyla bağlantı kurabilirsiniz.

Bu konuyu özetlemeden önce, işletmelerin dijital dünyayı kullanabileceği önemli yöntemlerden bir başkasına değinmeyi unutmayalım: e-posta ile pazarlama.

Gelen kutunuzu dolduran, istenmeyen veya "spam" e-postalardan değil, hâlihazırda sizden haberdar olmak istediğini belirten kullanıcılara alakalı bilgiler ve fırsatlar göndermekten bahsediyoruz.

Kullanıcıların e-posta listenize kaydolmasını veya bu özelliği etkinleştirmesini sağlayabilirsiniz. Gerisi size bağlıdır. Sitenizden randevu alan kullanıcılara kupon gönderebilir, özel etkinlikleri ve indirimde olan öğeleri tanıtabilirsiniz.

İnternet'te kullanıcıları nasıl bulabileceğinizi ve kullanıcıların sizi nasıl bulabileceğini öğrenmek, işletmeniz için büyük bir başarının kapılarını aralayabilir.

Ne kadar fazla dijital pazarlama türü denerseniz, en değerli müşterilerinize dijital dünyanın neresinde olursa olsun ulaşmak için o kadar fazla fırsatınız olur.

Dijital Atölye Ders 6;

Merhaba! Dijital ortamdan ne elde etmek istediğinizi ve İnternet'teki varlığınızı nasıl oluşturacağınızı belirleyip, tüketicileri kendinize çekmek için dijital pazarlamayı kullanmaya başlamanın ne kadar önemli olduğunu artık biliyorsunuz.

Ancak, uzun soluklu bir dijital plan hazırlamak da aynı derecede önemli. Bunu başarmak için izleyebileceğiniz yollardan birkaçı gerçekçi beklentiler oluşturmak, sonuçlarınızı izlemek, teknolojik gelişmelere ve sektörünüzdeki değişikliklere ayak uydurmaktır. Şimdi bunlara değinelim.

Unutmamanız gereken ilk nokta şu: Çok kısa sürede çok fazla şey elde etmeyi beklemeyin. Dijital varlığınızı oluşturmak ve İnternet'te fark edilmek biraz zaman alabilir.

Örneğin, ilk defa web sitesi açan bir kuaförseniz, İnternet üzerindeki şampuan satışlarınız büyük olasılıkla hemen tavan yapmayacaktır.

Arama motorlarının sizi bulması ve sizin de dijital pazarlama planınızı uygulayıp geliştirmeniz zaman alır. Bu nedenle, ulaşma olasılığınızın düşük olduğu, gerçekçi olmayan hedeflerden kaçınmaya çalışın.

Online ortama yönelik tüm planların en can alıcı yönlerinden biri, yaptıklarınızı ölçmek ve bunların işe yaradığından emin olmaktır. Buna ‘analiz‘ denir. İngilizce adıyla "Analytics". 

Analiz , size kullanıcıların web sitenizi ne şekilde bulduğunu ve sitenize ulaştıklarında neler yaptığını gösterebilir.
Analiz 

konusunun ayrıntılarına inen çok sayıda videomuz var. Ancak genel hatlarıyla açıklamak gerekirse, online ziyaretçilerinizin nereden geldiği bilmek, pazarlama kampanyalarınızdan hangilerinin işe yarayıp, hangilerinin yaramadığını saptamanıza yardımcı olabilir.

Kullanıcıların web sitenize geldikten sonra neler yaptığını bilmek, dijital platforma yaptığınız yatırımın karşılığını alıp almadığınızı görmenizi sağlayabilir.

Örneğin kuaför salonunuz için, kullanıcıların yalnızca ana sayfanızı bulmasını değil, titizlikle hazırladığınız nasıl yapılır videolarınızı izlemelerini, randevu almalarını, salonunuzun yol tarifini öğrenmelerini veya ürün satın almalarını istiyor olabilirsiniz.

Ziyaret

çilerinizin sitenizde neler yaptığını izlemek, size nelerin fayda sağlayıp nelerin sağlamadığını anlamanıza yardımcı olabilir. Böylece değişiklikler yapabilir ve hizmetlerinizi sürekli olarak geliştirebilirsiniz.

Son bir noktaya değinelim. Online dünyanın sürekli değişim içinde olduğunu kesinlikle unutmayın.

Hemen her gün yeni araçlar, teknolojiler, taktikler ortaya çıkıyor. Dolayısıyla iyi bir plan, çok sık değişmeyen temel kavramlarla, en son ve en verimli yeniliklere ayak uydurabilecek, geleceğe yönelik bir düşünce tarzını bir araya getirmelidir.

Aynı şekilde, sektörünüzde bir takım değişimler yaşandığında, online dünyanızı da bu doğrultuda güncellemeyi ihmal etmeyin.

Saç tasarımlarınız en çok rağbet gören en yeni modelleri içeriyor mu? Saç boyatmak çok popüler hale gelirse, neler yapabileceğinizi müşterilere göstermek için reklamlarınızı hızla güncelleyebilirsiniz.

İnternet'te başarı yakalamaya hazır olmak için, hamlelerinizi yapmadan önce iyi düşünmelisiniz. Etraflıca düşünmekten hiç vazgeçmeyin! İyi bir plan üç şeyi hesaba katarak hazırlanır:

İlk olarak, online hedeflerinizin bilincinde olun ve kendinize gerçekçi beklentiler koyun.

Ardından, neler yaptığınızı ve bunların ne ölçüde yararlı olduğunu izleyip ölçmek için analizleri kullanın.

Ve son olarak, kendinizi her zaman güncelleyin, teknolojide ve çalıştığınız sektörde ortaya çıkan değişimlere ayak uydurun.

Planınız tüm bunların üstesinden gelecek nitelikteyse ve esnek bir yaklaşım benimserseniz sizi kimse tutamaz.

Dijital Atölye Ders 7; İnternetteki varlığınızı seçmek

Selamlar! Bu derste size, web sitelerinden sosyal medyaya, işletmenizi İnternet’te yayınlamaktan, inceleme sitelerine kadar, online varlığınızı oluşturabileceğiniz tüm yolları göstereceğiz.

Bu günlerde online olmanın önemini çok iyi bildiğinize göre hemen başlayalım. “Dijital dünyaya geçmenin” en bilinen yolu bir web sitesi hazırlamaktır. Eskiden web siteleri kim, ne ve nerede sorularını cevaplamaktan fazla öteye gidemeyen birer online broşür niteliğindeydi.

Günümüzdeki web siteleri ise bundan çok daha fazlasını yapabiliyor. Siteniz, tüketicilerin araştırma yapmasına, uzmanlarla sohbet etmesine, müşteri yorumlarını okumasına, video izlemesine, ürün satın almasına, sipariş takip etmesine ve çok daha fazlasını gerçekleştirmesine yardımcı olabilir. Bir web sitesine sahip olmanın size yarar sağlayacağına karar verirseniz, düşüneceğiniz temel nokta, işletme hedeflerinizi desteklemesi için sitenizin hangi somut işlevleri gerçekleştirmesi gerektiğidir. Tümüyle bunun ayrıntılarına ayırdığımız bu dersi yakında sizlere sunacağız. Ancak şimdilik, hedeflerinize doğrudan katkıda bulunmuyorsa günümüzün göz alıcı yeni teknolojileri hakkında endişelenmenize gerek yok.

Elbette bir web sitesi olmadan da online ticaret yapılabilir. Örneğin, bir pastaneniz varsa web siteniz olsun ya da olmasın müşterilerin sizi bulabilmesini istersiniz.

Geçen sefer canınız havuçlu kek çektiğinde ne yaptığınızı hatırlayın. Büyük bir olasılıkla "yakınımdaki pastaneler" gibi bir arama yaptınız ve seçenekleri gözden geçirdiniz.

Arama sonucunda belki yerel bir pastanenin web sitesini gördünüz veya yerel işletme girişlerinde iyi bir seçenekle karşılaştınız.

Bazı işletmeler dijital platformdaki varlıklarını oluşturmak için yerel işletme girişlerini kullanır. Bunun için de Google My Business ve Yandex Rehber gibi ürünlerden yararlanırlar. Bu tür dizinler işletmelere, açıklamalar, yorumlar, haritalar ve resimler gibi ayrıntılar yayınlama olanağı sağlar.

Bu girişler genellikle ücretsizdir ve kullanıcılar arama yaptığında işletmenizin sonuç sayfalarında görüntülenmesini sağlamak için iyi bir yoldur.

Yerel işletme girişlerinin yanı sıra, özellikle sizinki işletmelere yönelik yorum siteleri bulunabilir. Tüketiciler bu sitelerde görüş belirtebilir ve siz de bunları yanıtlayabilirsiniz. Övgü içeren yorumlar sayesinde rakiplerinize karşı avantaj sağlayabilirsiniz.

Dijital varlığınızı oluştururken sosyal medyayı da kullanabilirsiniz. Dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler web sitelerine ek olarak - hatta bazen web siteleri yerine - Facebook, Twitter, Google+ sayfalarını kullanıyor.

Müşterilere online ortamda ulaşmanın diğer bir yolu cep telefonları. Büyük olasılıkla cep telefonunuza uygulama veya oyun indirmişsinizdir. Bu uygulamaları kendiniz de oluşturabilir ve müşterilere sunabilirsiniz.

Uygulamalar, müşterilerle bağlantı kurmak için mobil cihazların GPS, eşleştirme ve telefon gibi benzersiz özelliklerinden yararlanabilir.

Bir müşteri uygulamanızı telefon veya tabletine yüklerse, mağazanıza yaklaştığında GPS sayesinde ona özel bir fırsat gönderebilirsiniz.

Uygulamalar müşterilere anında sipariş verme olanağı bile sağlayabilir. Böylece müşteri mağazanıza geldiğinde sıra beklemeden siparişini teslim alabilir ve telefonunu kasadaki okuyucuya dokundurarak ödeme yapabilir. Mobil uygulamalar, mevcut ve sık uğrayan müşterileri tekrar gelmeye (ve belki havuçlu kekin yanında bedava kahve de içmeye) teşvik eden bağlılık araçları olarak sıklıkla kullanılmakta.

Özetleyecek olursak: Web siteleri, yerel işletme dizinleri, sosyal medya ya da mobil uygulamalardan herhangi birini veya tümünü kullanıyor olabilirsiniz. Önemli olan, müşterilerin ne yapmasını istediğinize karar vermek, ardından bu hedeflere ulaştıran bir ortam hazırlamaktır. Bunlar hep birlikte dijital vitrininizi, diğer bir deyişle müşterilerle online etkileşim kurduğunuz alanı oluşturur.

Tüm bu konuları ele alan derslerimiz var, ancak kısa bir süre için web sitelerine odaklanacağız: Web sitelerinin işleyiş şekli, uygun bir alan adı seçme ve kaydettirme, ayrıca işletmenizin hedeflerini desteklemek amacıyla, online ortamda yürütmeye karar verdiğiniz çalışmaları dijital ziyaretçileriniz için mümkün olduğunca kullanıcı dostu hale getirme yöntemleri gibi temel bilgiler edineceksiniz. Derslerimizi izlemeye devam ederseniz tüm bunları ve daha fazlasını öğrenebilirsiniz.

Dijital Atölye Ders 8; Web siteleri nasıl işler

Web sitelerinin işleyiş şeklini ele aldığımız dersimize hoş geldiniz. Web sunucularını ve alan adlarını, bunların sizin için ne yaptığını ve başlangıç yapmak için ihtiyacınız duyacağınız şeyleri nasıl bulacağınızı (size söz, işin tekniğine fazla girmeden) temel düzeyde ele alacağız.

Bir web sitesi, işletmenizin İnternet'teki evidir. Potansiyel müşterilerin gelip işletmenizin sunduğu ürün veya hizmetler hakkında bilgi edinebilecekleri yerdir.

Gerçek dünyada bir pastane açmaya karar verdiğinizi varsayalım. Önce bir yer kiralamanız gerekir, değil mi? Web sitesi de bundan farklı değildir. Ancak, insanların alışveriş yaptığı bir caddede dükkan kiralamak yerine, bir sunucuda alan kiralarsınız.

Bunu otomatik olarak gerçekleştiren bir sürü hizmet var. Ancak işin arka planıyla ilgili fikir sahibi olmanız için kısa bilgiler verelim. Biraz teknik bilgi geliyor; sakın bizden ayrılmayın.
Sunucu dediğimiz şey, İnternet'e bağlı bir bilgisayardır. Web sitenizin parçalarını (kod, resimler, video klipler ve sitenizi oluşturan diğer her şey) depolamasını veya “barındırmasını” sağlayan bir yazılım içerir.
Sunucu olarak adlandırılmasının nedeni, bir kullanıcı web sitenizdeki bir sayfayı görüntülemek istediğinde doğru içeriği "sunmasıdır".
Sizin için bir sunucuda alan kiralayıp web sitenizi barındıracak birçok şirket veya hizmet mevcut. Tıpkı gerçek dünyada açtığınız mağazanın kirasını öder gibi barındırma ücreti ödersiniz. Böylece bir sunucuyu çalıştırmanın teknik yönlerini üstlenme işini onlara bırakırsınız.

Dünyadaki her sunucunun kendine ait bir adresi vardır. Buna, internet protokolünün kısaltılması olan IP adresi adı verilir. Bu konuda bilmeniz gereken tek şey, IP adresinin, İnternet'e bağlı tüm cihazların sunucuyla bağlantı kurmasını ve bulmasını sağlayan uzun bir rakam dizisi olduğu.
Neyse ki cihazların birbirine ne dediğini anlamaya ihtiyacımız yok. Bu sayısal IP adresinin yerine kullanacağınız daha güzel bir ad seçmeniz yeterli. Bu da bizi dersimizin ikinci kısmı olan web adresi veya ‘alan adı‘na getiriyor.

Gerçek dünyada insanlar pastanemizin kapının üzerindeki tabela sayesinde bulur. İnternet'te ise alan adı, potansiyel müşterilerin sizi bulmasını sağlar.
Alan adı, herhangi bir web sitesine gitmek için tarayıcı penceresine yazdığımız şeydir. Örneğin, www.google.com.tr veya www.firmaismi.com. Şimdi biraz bunun ayrıntılarına bakalım.
Aslında, "WWW nokta"dan sonraki her şey alan adı. Ve insanların web sitenizi bulmasını sağlayan bölüm olduğu için alan adı çok önemli.

Bu adresi arayan tablet, telefon, bilgisayar gibi herhangi bir cihaz, sunucuyla iletişim kurar. Ardından, sunucu o cihaza web sitesini göstermesi için gerekli olan tüm doğru parçaları (ör. resimler ve kodlar) göndererek, cihazı kullanan kişinin sayfalarınızı görüntüleyebilmesini sağlar.
Bir kullanıcı web adresinizi tarayıcısına yazdığında neler olduğunu temel düzeyde görelim.

Önce, tarayıcı içeriğin hangi sunucuda bulunduğunu saptar ve o sunucuya gider.

Ardından tarayıcı şunu söyler: “Selam, bu web sayfasını bir kullanıcıya göstermek için ihtiyacım olan tüm unsurları bana verir misin?”

Sunucu yanıt verir: “Tabii, sana 5 resim, 2 komut dosyası ve birkaç dosya daha gönderiyorum.”

Tarayıcı tüm parçaları birleştirir ve kullanıcı, web sayfanızı düzgün şekilde biçimlendirilmiş halde görür.

Sunucu ve tarayıcının aralarında İngilizce veya Türkçe yerine karmaşık bitler ve baytlarla konuşması dışında olup bitenler aşağı yukarı bundan ibaret. Ama onların kullandığı dilin bizim için zaten önemi yok...

Özetleyecek olursak: İşletmeniz için bir web sitesi oluşturmaya karar vermek, tüm bunların bir arada nasıl işlediğini anlamakla başlar: sunucu, sitenizi ‘barındırır‘ ve alan adı, kullanıcıların sitenizi bulmasını sağlar.

Dijital Atölye Ders 9; Web sitesinin temel unsurları

Bu derste, web siteniz için başlangıç aşamasında vereceğiniz çok önemli kararları ele alacağız: web sitesi için bir ad seçme ve sitenizin nasıl yapılandırılacağını planlama. Amaç, müşterilerin sitenizde dolaşmasını ve istediklerini bulmasını kolaylaştırmakta. Çünkü mutlu bir müşteri, daha başarılı bir işletme demektir, değil mi?

Hazır mısınız?

İlk olarak alan adınıza bakalım. Yani, kullanıcıların sizi bulmak için web tarayıcısına yazacakları ada.

Alan adı seçerken, önce istediğiniz adın kullanılabilir olup olmadığını kontrol etmeniz gerekir. Örneğin, web'de yalnızca bir tane “Lezzetpastanesi.com” olabilir ve bir başkası daha önce almışsa bu adı kullanamazsınız.

Peki, istediğiniz adın alınıp alınmadığını nasıl öğreneceksiniz? Bunun için “alan adı kayıt sitesi” araması yapmanız ve sonuçlardan birini tıklamanız yeterli. Gittiğiniz sitede, istediğiniz adın başka biri tarafından kullanılmakta olup olmadığını görmenizi sağlayan bir araç bulunacaktır. İstediğiniz ad kullanılıyorsa, araç size kullanabileceğiniz başka bir benzer ad önerebilir.

İyi bir alan adı kolayca hatırlanabilir bir ad olmalı. Mümkün olduğu kadar kısa, alakalı ve yerinde bir ad saptayın.

Farklı bir uzantı (sondaki kısa bölümün havalı adıdır) seçerek, istediğiniz adı farklı biçimlerde alabilirsiniz. “.com” veya “.com.tr” uzantılarını büyük olasılıkla biliyorsunuzdur. Ancak kullanıma açık veya daha uygun olan başka uzantılar da bulabilirsiniz. Örneğin, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar “.org” uzantısını kullanır.

Diğer bir deyişle, “Lezzetpastanesi.com” alınmış, ancak “Lezzetpastanesi.net” hala kullanılabilir durumda olabilir.

Pekala, ad işini hallettik. Şimdi, bir web sitesinde mutlaka bulunan diğer bazı bölümlere, örneğin "ana sayfa"ya bakalım. Ana sayfa, kullanıcıların alan adınızı yazıp web sitenize geldiklerinde gördükleri ilk sayfadır.

Ana sayfa, insanları içeri davet ettiğiniz ve kendiniz hakkında bilgi verdiğiniz vitrininizdir.

Ana sayfa ayrıca, "gezinme" olarak adlandırdığımız yöntemle ziyaretçileri web sitenizin diğer sayfalarına yönlendirir. Gezinme başlıkları sayfanın üst bölümünde ya da kenarında yer alabilir. Gezinme başlıklarının olduğu bu menü, ziyaretçilerin sitenin bir bölümünden diğerine gitmesini sağlar.

Sitenizi nasıl düzenlediğiniz çok önemli. Sık ziyaret ettiğiniz web sitelerini aklınıza getirin. Onlar nasıl düzenlenmiş?

Ardından, ne tür bir içerik sunmak istediğinize karar verin ve bu içeriği anlamlı bir düzene sokun.

Birçok web sitesi oluşturma aracı, zaten bu işe başlarken size yardımcı olabilecek şablonlar sunmakta.

Nereden kolayca başlayabilirsiniz? Çoğu web sitesinde gördüğünüz “Hakkında” ve “İletişim” gibi sayfalar iyi fikir olabilir.

Web sitenizin İletişim sayfasına, adresinizi, telefon numaranızı, e-postanızı koyabilir ve yol tarifi veren bir harita bile ekleyebilirsiniz.

Hakkında sayfası işletmenizin öyküsünü anlatabilir ve en iyi çalışmalarınızdan bazılarının fotoğraflarını sunabilir.

Site düzenlemenin doğru veya yanlış bir yolu yok. Ancak kendinizi her zaman ziyaretçilerin yerine koymanız gerekir. 

Ziyaret

çinin aradığı nedir? Web sitesinde ne yapmaya çalışıyor?

Bu doğrultuda, ziyaretçinin ihtiyaç duyduğu, örneğin, pastanenin çalışma saatleri gibi bilgileri bulmasını veya online sipariş vermesini son derece kolaylaştıracak düzenlemeler yapmanız gerekebilir.

Şimdi web sitenizin sayfalarında neler göreceğinize bakalım.

İlk olarak, Hakkında ve İletişim başlıkları gibi başlıca gezinme işaretlerini fark edersiniz. 

Ziyaret

çilerin istedikleri zaman istedikleri yere gidebilmeleri veya daha önce bulundukları yere dönebilmeleri için bu işaretler sitenizin her sayfasında bulunmalıdır.

Elbette bunların yanı sıra sayfalarda kelimeler ve yazılar da olacak. Örneğin başlıklar, paragraflar, listeler. Ayrıca, resim ve videolar da kullanabilirsiniz. 

Yazı ve resimler, tıklandıklarında İnternet'teki diğer sayfalara bağlantı verecek şekilde de ayarlanabilir. “Köprü” olarak adlandırılan bu bağlantılar, sitenizde veya web'deki başka bir yerde bulunan diğer sayfalara giden kısayollardır.

Birçok web sitesi ayrıca, müşterileri bir takım özelliklerle etkileşim kurmaya davet eder. Mesela soru göndermek için doldurulan formlar, mağazanızın adım adım yol tarifini veren haritalar veya ürün satın almak için kullanılan alışveriş sepetleri sayesinde müşteriler sitenizle etkileşim kurar.

Web siteniz, yani dijital vitrininiz, müşterilerle bağlantı kurmanın mükemmel yoludur. Doğru alan adını seçmek, siteyi mantıklı bir biçimde düzenlemek, etkileyici özellikler eklemek, ziyaretçilerinizin tam olarak aradıkları şeyi bulmasına yardımcı olabilir.

Dijital Atölye Ders 10; Web siteleri ve işletme hedefleriniz

Bu derste, müşterilerinizle ortak bir noktada buluşmayı, diğer bir deyişle, ziyaretçilerinizin istekleriyle işletmenizin ihtiyaçlarını web sitenizde nasıl denge içerisinde bir araya getirebileceğinizi ele alacağız. Hedeflerinizi gözden kaçırmadan bir müşteri gibi düşünmeyi ve web sitenizi buna uygun şekilde tasarlamayı ayrıntılı olarak açıklayacağız.

Artık sitenizi tasarlamaya başlıyorsunuz. Bunu yaparken hedeflerinizi aklınızda bulundurun. Ancak ziyaretçilerinizin ne aradığını da hesaba katın. Kullanıcılar sitenizde ne yapmak istiyor - Siz ne yapmalarını istiyorsunuz. Bu ikisi arasındaki uyum, başarının sırrı.

Bir örnek. Telefon numarasını bulmak için bir web sitesine gittiğiniz olmuştur. Belki bir soru sormak, belki de yol tarifi almak için mağazayı aramak istemiş olabilirsiniz. Numarayı kolayca bulabildiniz mi?

İşletmenizin telefon numarasını sitenizin her sayfasına ve kolayca görülebilecek bir yere yerleştirin, hatta isterseniz vurgulayın. 

Ziyaret

çileri sizi telefonla aramaya teşvik edecek, örneğin “hemen arayın” gibi bir metin de ekleyebilirsiniz. Ve ziyaretçilerin ilk durağı olabileceği için İletişim sayfanızın kolayca bulunabilmesini sağlayın.

Sitenizi telefon veya tabletten ziyaret eden kişilere de tek dokunuşla size telefon etmek imkanı sunun.

Şimdi pastanemize dönelim. Pastanenize daha fazla bölge sakininin gelmesini istiyorsunuz diyelim. Müşterileriniz ise canları taze simit çektiğinde sizi nasıl bulacaklarını bilmek istiyor. Web sitenize haritalı bir yol tarifi eklemek her iki tarafı da mutlu edebilir.

Peki, ziyaretçiler web sitenizde başka ne gibi şeyler arıyor olabilir? Fiyatlar mı? Özel teklifler mi? İşinizin ustası olduğunuzu gösteren sertifikalar mı?

Tüm bunları kolayca ulaşılabilir kılarak, işletmenizin hedeflerini ziyaretçilerinizin ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmiş olursunuz.

Ayrıca, ziyaretçilerinizin web sitenizde neler yaptığını analiz yoluyla nasıl ölçeceğinizi öğrenmek istiyorsanız bu konuyu işlediğimiz derslerimizi izleyin.

Şimdi içerik, yani sayfalarınızda bulunan sözcükler hakkında konuşalım.

Kullandığınız sözcükler bir pazarlama konuşmasının çok daha ötesine geçmelidir. Fazla teknik sözcüklerden ve ne kadar mükemmel olduğunuzu abartılı şekilde vurgulamaktan kaçınmalısınız.

Bunun yerine, müşterilerinizin ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceğinizi veya sorunlarını nasıl çözebileceğinizi açıklayın. Konuya ziyaretçilere yardımcı olmak için neler yapabileceğiniz çerçevesinden yaklaşırsanız, içeriğiniz daha ilgi çekici hale gelmekle kalmaz, insanlara daha fazla yardımcı da olur.

Bunu başarabilmek için, özgüven sergileyen ama göz korkutucu olmayan bir ton kullanın. Müşteri kitleniz uzay mühendislerinden oluşmuyorsa her şeyi günlük dille açıklayın.

Ziyaret

çilerinizle bağ kurmanıza yardımcı olacak bir öykü anlatın. Birlikte çalıştığınız müşterilerin yazdığı referans yazıları veya videolar işe yarayacaktır. Ya da tüketicilerin ürün veya hizmetleriniz hakkında doğrudan sitenizde yorum yazmasına olanak tanıyabilirsiniz.

Her saniyenin önemli olduğunu unutmayın. 

Ziyaret

çiler web sitenizde uzun süre kalmayacak. Sayfalardaki sözcüklere belki hızla göz gezdirirler, belki onu bile yapmazlar. Ancak resimler, başlıklar ve anlaşılabilir bir gezinme düzeni ziyaretçilerin sitenizden ayrılmadan önce tam da aradıkları şeyi bulmalarına yardımcı olabilir.

Web sitenizi tasarlayıp oluştururken işletmenizin hedeflerini ve ziyaretçilerinizin isteklerini göz önünde bulundurursanız, sitenin başarı şansı çok daha yüksek olur.

Dijital Atölye Ders 11; Web sitenizin kullanımı kolay olsun

Merhaba! Web sitesi "kullanılabilirliği" hakkındaki dersimize hoş geldiniz. Dijital dünyaya özgü bu ifade, ziyaretçilerin aradıkları şeyi bulmalarını ve istedikleri şeyi yapmalarını kolay hale getirmek anlamına geliyor. Basit ve sade bir gezinme menüsü sunma veya tutarlı bir sayfa düzeni oluşturmanın önemi gibi kullanılabilirliği iyileştirmenin en iyi yollarını gözden geçireceğiz. Yazıların sitenizi nasıl daha etkili hale getirebileceğine de değineceğiz.

Kulağa hoş geliyor, değil mi? 

Öncelikle gezinme konusuna bakalım, yani ziyaretçilere sitenizde yol gösteren şeylere.

İyi bir gezinme deneyimi sunmak, sitenizi ziyaretçiler için anlaşılır olacak şekilde düzenlemek demek.

Gerçek dünyada bir pastane sahibiyseniz, ürünlerinizi nasıl gruplandırdığınızı bir düşünün. Pasta, kek gibi büyük ürünler bir yerde, poğaça, kurabiye gibi daha küçük ürünler başka yerde olabilir.

Sitenizdekileri de aynen bu şekilde düzenleyebilir ve ana menüyü de ziyaretçilere hangi bölümde ne bulacaklarını gösterebilirsiniz. Tıpkı dükkanınızdaki tabelalar gibi.

Tüm bunlara rağmen, siteniz herkes için son derece anlaşılır görünmeyebilir. İşte bu yüzden arama kutusu eklemek iyi bir fikir olabilir, özellikle de siteniz çok fazla sayfa veya ürün içeriyorsa. Arama kutusunu sitenizin her sayfasında aynı yerde duracak şekilde yerleştirmelisiniz. Böylelikle bulmak kolay olur ve acelesi olan ziyaretçiler de diledikleri şeyi hızlıca arayıp bulabilir.

Gezinme konusuyla ilgili son bir not daha: Kullanıcılar web'de herhangi bir siteyi ziyaret ettiğinde, sitenin belirli bir işleyiş biçimine sahip olmasını bekler.

Diyelim ki bir siteye göz atıyorsunuz ve ana sayfaya geri dönmek istiyorsunuz, ne yaparsınız? Logoyu tıklarsınız.

Bu, ziyaretçilerin alışık olduğu ve web sitelerinin hemen hepsinde karşılaştığımız bir işlevdir. Dolayısıyla logonuzun her sayfada net bir şekilde göründüğünden ve tıklandığında ziyaretçileri ana sayfaya yönlendirdiğinden emin olmalısınız.

Gezinme konusunda gezintimizi yaptık. Şimdi stilden ve sitenizin görünüşünden bahsedelim. Herkesin zevki farklı olsa da uyulması gereken bazı genel kurallar var.

İlk olarak sayfa düzenini ele alalım. Sitenin tamamında yazı tipi, resim ve diğer tasarım öğeleri tutarlı olmalı.

Renk konusuna gelince, dikkat çekmek amacıyla kalın yazı tipi kullanmak isteyebilirsiniz. Oysa çoğu kişi İnternet'te açık renkli arka planda koyu renkli metin okumaya alışkın. İçeriğinizi oluşturmak için çok çaba harcadınız, ama ziyaretçilerin içeriği okumaya çalışırken şaşı bakmak zorunda kalmayacağından emin olmalısınız.

İçeriğin, sayfanın neresinde görüneceğinin de farkında olmanız gerekiyor. Önemli şeyleri görmek isteyen kullanıcıları sayfanın çok aşağılarına gitmek zorunda bırakmamalısınız. Sayfaları hızlıca gözden geçirmeleri ve sitenizde kalıp vakit harcamaya karar vermeleri için başlıklar ve madde işaretli listeler kullanabilirsiniz.

Yazılarınızı hedef kitleniz için yazın. Teknik yönü güçlü bir topluluk mu? O halde teknik bir dil kullanmanızda sorun yok. Aksi durumda, sıradan insanlara hitaben yazın.

Bir ipucu daha mı? Kullanıcıları sitenizi ziyaret ettikleri sırada işlem yapmaya teşvik edin. Bunu "harekete geçirici mesaj" dediğimiz şeyle yapabilirsiniz. Harekete geçirici mesajlar, sonraki aşamada kullanıcıların ne yapacaklarını anlamalarına yardımcı oluyor.

Telefonla aramalarını mı istiyorsunuz? "Hemen Arayın" deyin. Mağazanızı ziyaret etmelerini mi umuyorsunuz? "Mağazamızın yol tarifini alın" diyerek onları yönlendirin. Ya da bir "Hemen satın alın!" mesajı ile alışveriş yapmaya teşvik edin.

Pekâlâ, şimdi tekrar gözden geçirelim. Oluşturduğunuz web sitesinin kullanışlı olması için elinizden geleni yapın. 

Ziyaret

çilerinize sitenizin sayfalarına ilişkin net bir rota çizin, baştan sona tutarlı bir tasarım belirleyin, içeriği onların dilinde yazın ve aradıkları deneyimi sunun.

Dijital Atölye Ders 12; Web sitesi tasarlarken yapılması ve yapılmaması gerekenler

İlk izlenim bir daha yakalanmayacak bir fırsat, değil mi?Bu İnternet için de geçerli.

Bu ders, ziyaretçilerin uzaklaşmasına neden olabilecek genel hatalardan kaçınmanızda size yardımcı olabilir.

Sayfaların hızlı yüklendiğinden nasıl emin olacağınız ve sitenizi nasıl mobil uyumlu hale getireceğinizin yanı sıra genel erişilebilirlik konusunu ve içerik kalitesini de ele alacağız.

Öncelikle, hıza ihtiyacınız var. İnternet kullanıcıları sabırlı olmalarıyla ünlü değiller ve eğer sayfalarınızın yüklenmesi çok uzun sürüyorsa dönüp giderler.

Sizin veya web sitenizi kuracak kişinin işleri hızlandırmak için yapabileceği birçok teknik şey var, doğru teknolojileri ve barındırma (hosting) çözümlerini seçmek gibi.

Ancak bazı basit çözümler de yok değil.


Sayfalarınızda resimlere yer verdiyseniz, en küçük boyutlu resimleri kullanın. Devasa büyüklükte, yüksek çözünürlüklü dosyalarıysa yalnızca küçük resim olarak gösterilecekse kullanın. Resimleri yeniden boyutlandırarak veya sıkıştırarak küçültebilen birçok yazılım var ve bu daha hızlı yüklenme süreleri anlamına geliyor.

Tasarımınızı da sadeleştirin. Genel anlamda, ziyaretçilerinizin kullandığı tarayıcılar tarafından indirilen veya yeniden kullanılan şeyleri ne kadar sınırlandırırsanız sayfalar o kadar hızlı yüklenecektir.

Çoğu sayfada aynı arka plan resmini kullanın ve sitenizi kuran kişiye kod ve komut dosyaları konusunda idareli davranmasını söyleyin.

Bu kişinin nasıl bir iş çıkardığını sınamak istiyorsanız, kablosuz bağlantı yerine veri bağlantısı kullanarak siteyi telefon veya tabletinizden açmayı deneyin. 

Ardından, web sitenizin bir mobil cihazda kolayca kullanılabildiğinden emin olun. Web'de gezinirken birincil cihaz olarak akıllı telefonlarını kullananların sayısı gün geçtikçe artıyor. Sitenizin bu cihazlarda kullanımı kolay değilse potansiyel müşterileri kaybedersiniz.

Mobil uyumlu bir web sitesine sahip olmanın en kolay yolu, kurulumun en başından itibaren, kullanılan ekran türünü otomatik olarak tespit edip siteyi buna göre görüntüleyen "duyarlı tasarım" yaklaşımını benimsemek olabilir. Dik tutulan akıllı telefonda metin ve fotoğrafların dik yönde görünmesi gibi şeyler bu tasarım sayesinde gerçekleşir.

Sitenizin mobil uyumlu olup olmadığına dair fikir edinmek isterseniz, Google'ın Mobil Uyumluluk Testi aracını deneyin. 

Dokunmatik ekranlara özgü olan kaydırma veya dokunma gibi eklemleri aklınızdan çıkarmayın. Web sitenizdeki öğelerin bu tür "temaslara" uygun biçimde tepki verdiğinden emin olun.

Yaygın olarak bilinen simgeler kullanmak ve içeriği anlamlı ve düzenli hale getirmek, daha küçük ekran kullanan ziyaretçilere aradıkları şeyi bulmalarında kolaylık sağlar.

Bunun yanında, adres ve telefon numaranız da kolay bulunur olmalı. Çoğu cihaz, koşuşturma halindeki ziyaretçilerin işini kolaylaştıran GPS ve harita özellikleriyle donatılmıştır. Ve elbette unutmamalısınız ki kullanıcılar web sitenizi mobil cihazdan ziyaret ettiklerinde sizi telefonla kolayca arayabilmeliler.

İnsanların sitenizi Chrome veya Firefox gibi farklı tarayıcılarda veya Windows ya da Mac gibi farklı platformlarda görüntüleyeceğini de unutmamanız gerek.

Olabildiğince çok bilgisayar, cihaz ve tarayıcıda deneme yapın. Siteniz hepsinde düzgün görünüyor mu? Eklenti indirme istemi alıyor musunuz? Bu, ziyaretçileri sitenizden kaçıracak bir adımdır.

Son olarak, unutmayın ki web siteniz yalnızca satışa yönelik değil, çözüm sunmaya da yönelik olmalıdır.

Kendi sitenizi ziyaret eden bir kullanıcı olduğunuzu varsayın. Kendinize "Neden buradayım?", "Ne yapmaya çalışıyorum?", "Çözmeye çalıştığım sorun ne?" diye sorun.

Örneğin özel pastalar yapan bir pastaneniz varsa sitenizi ziyaret eden biri muhtemelen özel bir pasta istiyordur.

Pastaları nasıl süslediğiniz, nerelerden ilham aldığınız hakkında bir yazı yazabilirsiniz. Hatta gerçek bir müşterinize ait birkaç söz ve fotoğraf eklemek daha da iyi bir fikir olabilir.

Birçok web sitesine çelme takan bu gibi bazı genel hatalardan kaçınmak için, ziyaretçilerin kullandığı cihaz ve tarayıcının ne olduğuna bakmaksızın sayfaların hızlı yüklendiğinden, düzgün göründüğünden ve uygun tepki verdiğinden emin olun.

Ayrıca, içeriğinizi oluştururken müşterilerinizi aklınızdan çıkarmayın. Web sitenizde ihtiyaçlarına yanıt bulduklarında müşteri kazanma ihtimalinizi de en üst düzeye çıkarırsınız.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları



Disqus Yorumları