Meslek Edindirme Kurs Programları
Üniversite okumadım, diye üzülmeyin. Severek yapacağınız işler için bir sertifika yeter çoğu zaman.
okunma
Günümüzde, zamanında üniversite okuyamamış hatta öğrenim hayatı hiç olmamış insanların iş bulmaları neredeyse imkansızdır. Çünkü iş veren kesim, en az 2 yabancı dili olan ve iyi bir üniversite diploması olan kişileri tercih etmektedir; ne yazık ki...
Özellikle ev hanımlarının, genç yaşta okulu bırakmak zorunda kalanların ve lise öğrenimlerinden sonra üniversiteyi kazanamayıp okumaktan vazgeçenlerin değerlendirebileceği en doğru yatırım kesinlikle kurslara katılıp geçerli bir sertifikaya sahip olmalarıdır. Sertifikalar neredeyse çoğu iş sektöründe geçerli olup kişilere yeni bir kazanç kapısı sağlamaktadır. Önemli olan insanların kendilerini mutlu hissedecekleri işler için yeni başlangıçlara açık olmalarıdır. Tüm şehirlerde bugün belediyelerin ücretsiz olarak düzenlediği sertifika programları mevcuttur.
Ücretsiz bir şekilde değerlendirilebilecek sertifika programları ile kişiler iş dahi kurabilir ve bir üniversite mezunundan daha fazla gelirler elde edebilir.
Peki, üniversite okumadan herkes bu kurslara katılsa ülkenin durumu daha iyi olmaz mı?
-Elbette, hayır!
Kesinlikle üniversite okumayan gençliği tasvip etmemekle beraber, sadece kurslara güvenerek bir gelecek umut eden insanların algı yönetimi yapamayacaklarına inanıyorum. Üniversite okumanın etkisi sadece mesleki edinimler kazanmak değil, aynı zamanda sosyalleşmek ve kültür sahibi olabilmektedir. Üniversite okuyamayan fakat kurslara katılan kişilerin ise bazen zorunluluk bazense tercih olarak bu durumu seçtikleri söylenebilir.
Eğer bu ülkede hiç kimse üniversite okumaz, belediyenin ücretsiz kurslarına katılıp sertifikalar ile iş kurmaya kalkarsa; ülkede mühendis olmaz, doktor olmaz, öğrenci olmaz. Ülkede hayat olmaz. "Öğrenci" kavramı ana okulu ile başlayan ve üniversite, doktora gibi lisans seviyeleri ile son bulan bir sıfattır. Öğrencilik her yaşta yaşanabilecek, herkes için uygun yöntemlerin bulunduğu özel bir kapıdır. Bu kapıdan geçen herkesin kültür seviyelerinin çok yüksek olacağını ve sosyalleşme anlamında sıkıntı yaşamayacağı çoğu doktor tarafından da belirtilmiştir. Psikologların, kişilerin eğitim haklarından mahrum bırakıldığı dönemlerde en ağır bunalımları yaşadığı açıklamaları da İnternet'te bulunmaktadır.
Üniversite okuyan kişilerin de aynı zamanda belediyelerin ücretsiz olarak başlattığı sertifika programlarına katılarak kendilerine katkıda bulunmaları oldukça doğru bir davranış olacaktır. Çünkü, hem pek çok yetkinliğe erişecek hem de sertifikaların çokluğu diploma ile birleşince iş kapıları daha çabuk şekilde açılacaktır. Bu öğrencilik zamanlarında muhakkak değerlendirilmesi gereken bir durumdur.
Belediyelerin açtığı sertifika programları genel olarak haftanın iki günü ya sabah, ya da akşam saatlerinde 2 saat olarak belirlenmiş ve buna göre şekillendirilmiştir. Programlarda uzman kişiler tarafından dersler verilir ve program sonunda bir yetkinlik sınavı ile sertifikalar dağıtılır.
Herkesin kendine uygun bir dal olarak program bulabilmesi adına açılan kurslar sayıca fazlalık göstermektedir. Belediyeler bu anlamda iyi bir çalışma yürütmektedir. Ayrıca, günümüzde ev hanımlarının yetiştirilmesi için ve gelir sahibi olabilmeleri için öncelikle okuma yazma kursları sonrasında da ilgi duyulan alanlara yönelik olarak kurslara devam etmeleri önerilmektedir. En basitinden okuma yazma bilen bir kadının bilgisayar programlarını bilmesi ve bu anlamda sertifikaya sahip olması dahilinde küçük ölçekli firma olsa bile asistan ya da sekreter olarak iş bulabileceklerdir.
Kursların sadece bayanlara ya da yetişkinlere özel olduğu da düşünülmesin. Çünkü, çocuklar için de oldukça güzel bir şekilde hazırlanmış sertifika programları yine devlet kursları adı altında ücretsiz bir şekilde verilmektedir. Müzik, dans, tiyatro gibi alanlarda yeteneği olduğu düşünülen çocukların kesinlikle bu şekilde desteklenmesi ve kendini geliştirmesine izin verilmesi çok doğru bir yatırım olacaktır. Hobi olarak başlayan her şeyin, ileride mesleğe dönüşmeyeceğini ya da bu anlamda kişiye lazım olmayacağını kimse bilemez. Kişi neye merak duyuyorsa, o konuya özel olarak eğilim sergilemeli ve bu anlamda çaba göstermelidir.
Sanat eğitimlerinin başladığı yer olan okullarda, yetersiz eğitim verildiği düşünüldüğü takdirde; kesinlikle belediyelerin ücretsiz sertifika veren ve MEB onaylı kurslarına gönderilmesi gerekmektedir. Küçük ya da büyük fark etmez -şart gerektiren programlar dışında- isteyen herkesin istediği her programa katılabilme şansı bulunmaktadır. Böyle bir imkan varken de mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sadece sanat üzerine değil, çoğu ilde bulunan "Bilgi Evleri" olarak açılan ve ücretsiz derslere yönelik kurslar veren kurumlarda bulunmaktadır. Bu kurumlarda çocuklar eksik oldukları branşlara özel dersler alırlar ve okul başarılarını artırmış olurlar.
Daha büyük kişiler için, muhasebe ve bilgisayar programcılığı gibi her zaman geçerli olacak bir meslek kazandırma sertifikası çok mantıklı olacaktır. Aynı zamanda yürütülebilecek bir yabancı dil öğrenme programına katılmak da yine kişi için artı bir şekilde avantaja dönüşecektir. Kursları sadece bu anlamda dahi değerlendirmek oldukça mantıklıdır.
Biraz daha hobi olarak işe bakan kısım içinde mutlaka kendini geliştirecek kurslara katılım gösterilmesi çok doğru olacaktır. Örneğin; resim ya da drama gibi eğitimlerin alınması severek yapılan bir işe hatta mesleğe dönüşebilir. Bu anlamda da ciddi şekilde kurslar dikkate alınmalı ve düzenli bir şekilde gidilmelidir. Özellikle drama alanında sene sonu oyunları gibi çok eğlenceli gösteriler de pek çok belediye kursunda yapılmaktadır. Yani bu sayede hem tiyatro eğitimi alınmış olunacak, hem sahne tecrübesi yaşanacak hem de oyunculuk alanına giriş yapılmış olunacaktır. Drama da kesinlikle değerlendirilmesi gereken güzel bir sanattır.
Daha çok ev hanımlarının tercih ettiği ve meraklıları olduğu dikiş kursları da ileri vadede mesleğe dönüştürülebilir. Günümüzde her şeyin hazırı çıkmış olsa da, terzilik gibi usta sanatçıların ülkede yetişmiş olması gerekmektedir. Çünkü kimse ülkede moda akımı yaratacak kıyafetler tasarlamazsa ve dikmez ise hiçbir şeyin de maalesef hazırı olmaz. Bu anlamda da kadınlar için dikiş kursları büyük önem taşımaktadır.
Kadınların sevdiği kurslardan bahsetmişken, kesinlikle iğne oyası ve kasnaklarla yapılan çalışmaların dahil edildiği programlardan da söz edilmelidir. Özellikle kasnak yardımı ile yapılan tüm eşyaların günümüzde değerinin çok büyük olduğu bilinmelidir. Sadece geçimini bu şekilde sağlayan kadınlarında varlığı söz konusudur. Belediye kursları dışında ücretli ve daha profesyonel bir şekilde yetkinlikle kazandıran kurslarda bulunmaktadır. Bu kursların belediye kurslarından tek farkı daha uzun süreli program olması nedeni ile daha fazla şeyin gösterilmesi ile açıklanabilir.
Tüm yaş grupları için ayrı ayrı ve özel olarak açılmış yüzme kursları da oldukça güzel bir spor dalıdır. Kişinin sağlığı ve profesyonel bir sporcu olabilmesi için ya da en basitinden güzel bir şekilde yüzebilmeyi öğrenmek için katıldığı bu programlar sayesinde de lisanslı yüzücülerin varlığı söylenebilir. Yüzme kursları, her belediyenin açamadığı değerli programlardandır. Ücretli olarak gidilen yüzme kurslarına verilecek para ile belediyede verilecek eğitim neredeyse aynıdır ve belediye kursları kesinlikle değerlendirilmelidir.
Bazı belediye kursları bir kursiyerin iki farklı program dışında başka bir programa kayıt olmasına olumlu bakmamaktadır. Bunun sebebi de sadece bir kişinin tüm kurslara katılmasını önlemek değil, pek çok kişinin kurslardan faydalanmasını sağlayabilmektir. Ayrıca, kurslarda okul gibi bir yoklama usulünün de var olduğundan bahsetmekte yarar vardır. Bu nedenle katıldığınız kurslara belli bir sayıdan fazla devamsızlık yaparsanız direkt olarak program kaydınız silinmektedir.